“`html
Aşırı Sıcakların Beyin Üzerindeki Etkileri: Uzman Görüşleri ve Örnekler
Stephanie Smith, oğlunun yaşadığı zorlukları anlatırken, “Bütün bunlar, son derece bunaltıcı bir sıcaklıkta gerçekleşti. Bu durum, hayatımızda karşılaştığımız en korkutucu anlardan biriydi,” diyor.
Sıcaklıklar yükseldiğinde, Jake’in nöbetleri de sıklıkla ortaya çıkmaya başladı. Ailesi, yaz aylarında bu durumu önlemek için çeşitli soğutma yöntemleri deniyor.
Jake henüz 18 aylıkken yapılan genetik test sonrasında Dravet Sendromu ile tanılandı.
Dravet Sendromu, genellikle epilepsi ile ilişkili olan ve her 15.000 çocuktan birini etkileyen karmaşık bir nörolojik rahatsızlıktır.
Ayrıca, bu hastalık genellikle zeka geriliği gibi ek sorunlara da yol açabiliyor.
Jake için yaz aylarında sıcaklığı kontrol etmek her zaman bir mücadele oluyor. Annesi, “Yazın artan hava sıcaklıkları ve sıcak hava dalgaları, bu zaten zorlayıcı süreci daha da zorlaştırıyor,” ifadelerini kullanıyor.
İklim değişikliği üzerine çalışmalarıyla tanınan University College London’dan Sanjay Sisodiya, Dravet Sendromu’nun sıcak hava koşullarında şiddetlenebilecek birçok nörolojik hastalıktan biri olduğunu vurguluyor.
Sisodiya, “Hastalarımın ailelerinden sıkça sıcak hava dalgalarında zorluk çektiği yönünde geri dönüşler alıyorum,” dedi. “Neden olmasın ki? Sıcaklık, beyin sağlığını etkileyebilir,” şeklinde ekliyor.
Sisodiya, sıcaklıklarla ilgili bilimsel literatürü inceledikçe, artan ısı ve nemin birçok nörolojik durumu daha kötü hale getirdiğini gözlemledi.
Bu hastalıklar arasında epilepsi, inme, beyin iltihabı ve migren gibi önemli rahatsızlıklar yer almakta. Sisodiya, “Özellikle Avrupa’da sıcak hava dalgalarında, nörolojik sorunlardan kaynaklı ölümlerin artmakta olduğunu tespit ettik,” diyor.
Sıcak havaların insan beyninin işleyişini etkileyip etkilemeyeceği ise merak konusu. Yani, beynimiz daha fazla sıcaklık altında nasıl reaksiyon gösteriyor, şiddet eğilimimizi artırıyor mu?
İklim değişikliği ile birlikte, beyin üzerindeki etkilerinin de artması bekleniyor.
İnsan beyninin vücut ısısından yalnızca bir derece daha fazla ısınması mümkün. Ancak beyinlerimiz, vücudun en fazla enerji ihtiyacı olan organlarından biri olarak, düşündüğümüzde ve tepki verdiğimizde ek ısı üretebiliyor. Bu, beynimizin serin kalması için vücut sistemimizin aşırı çaba gösterdiği anlamına geliyor.
Kan dolaşımı, beyin sıcaklığını kontrol altında tutarak aşırı ısınmayı engelliyor. Ancak beyin hücreleri, ısıya karşı son derece duyarlı olduğundan, aşırı sıcaklarda verimli çalışmaları zorlaşıyor.
Sisodiya, “Bu karmaşık ilişkilerin bütününü tam olarak kavrayamıyoruz. Ancak durumu, karmaşık bir makine gibi düşünebiliriz; bütün parçaların uyum içinde olması gerekiyor,” dedi.
Aşırı sıcak, bireylerin beyninin işleyişinde değişikliklere yol açabilir, karar verme becerilerini etkileyebilir ve risk alma eğilimimizi artırabilir.
Özellikle nörolojik hastalıklara sahip bireyler, bu durumdan daha fazla etkileniyor. Örneğin, MS hastaları terleme ile ilgili sorunlar yaşayabiliyor.
Sisodiya, “Beynin sıcaklık düzenlemesi bir işlevdir ve eğer beyin düzgün çalışmıyorsa, sorun çıkabilir,” dedi.
Özellikle şizofreni tedavisi gören kişilerin vücut sıcaklığını düzenleyen ilaçların bu süreçten etkilenebileceği düşünülüyor.
Aşırı sıcaklar, insanların uyku düzenini bozarak moral ve psikolojik durumu etkileme potansiyeline sahip.
Sisodiya, “Uyku eksikliği, birçok epilepsi hastası için nöbet riskini artırıyor,” dedi.
Yüksek sıcaklıkların, demans hastaları arasında hastaneye yatma veya ölüm oranlarını artırdığına dair kanıtlar var.
Bu, yaşla da ilgili; çünkü yaşlandıkça vücut sıcaklığı düzenleme yeteneği azalıyor. Aynı zamanda bilişsel sorunları olan bireyler, sıcak havaya uyum sağlama zorluğu çekiyorlar.
Artan sıcaklıklar, inmelere ve bunun sonucunda meydana gelen ölümlere neden olabiliyor. Bir çalışma, 25 ülke üzerindeki inme ölümlerini inceledi ve sıcak günlerde ekstra iki ölüm kaydedildiğini buldu.
Sussex Üniversitesi’nden Geriatri uzmanı Bethan Davis, “Bu oran az görünse de, dünya genelinde yıllık yedi milyon kişinin inme nedeniyle hayatını kaybettiğini dikkate alırsak, yıllık 10 bin ek ölüm ortaya çıkabilir,” diyor.
Davis ve ekibi, iklim değişikliği ile büyüyen bu sorunların gelecekte daha da kötü hale geleceği konusunda uyarıda bulunuyor.
Özellikle düşük ve orta gelirli ülkeler, bu sıcaklık bağlantılı sağlık sorunlarından orantısız bir şekilde etkileniyor. Bu ülkelerde zaten iklim değişikliği en yoğun yaşanıyor ve felç vakaları en sık rastlanan hastalıklar arasında yer alıyor.
Davis, “Artan sıcaklıklar, sağlıkta daha fazla eşitsizlik yaratacak,” şeklinde konuştu.
Ayrıca, aşırı sıcakların beyin gelişimi üzerinde de olumsuz etkileri olabileceği düşünülüyor.
Imperial College London’dan Dünya Sağlığı Profesörü Jane Hirst, “Aşırı sıcakların erken doğum yılları ile ilişkisi var,” dedi. Gerçekten de, son zamanlarda yapılan bir çalışmada sıcak hava dalgalarının erken doğumların %26’sı ile ilişkili olduğu saptandı.
Erken doğum, çocukların beyin gelişimindeki gecikmelere yol açabilir.
Hirst, “Konumundan bağımsız olarak, sıcak hava dalgalarında doğum yapan 130 milyon kadının bu durumdan en çok etkilenebileceğini unutmamalıyız,” diye ekliyor.
Aşırı sıcaklar, beynimize ek bir yük bindirerek nörolojik rahatsızlıklara zemin hazırlıyor olabilir. Ayrıca, sıcaklıklar beyni koruyan bariyerleri de etkileyebilir, bu da virüs ve toksinlerin beyine ulaşma riskini artırır.
Sıcaklıkların artması, sivrisineklerin yayılma dönemlerini de etkiliyor. Zika, chikungunya ve dang humması gibi nörolojik hastalıklara neden olan virüsler, artan sıcaklıklar ile daha yaygın hale geliyor.
İsviçre Tropikal ve Kamu Sağlığı Enstitüsü’nden Tıbbi Entomoloji Uzmanı Tobias Suter, “Zika virüsü, fetüsleri etkileyebilir ve mikrosefaliye yol açabilir,” dedi.
Sıcak hava dalgaları, yalnızca tipik nörolojik hastalıklar değil, birçok sağlık sorununu tetikleyebilir.
Ancak sıcaklığın beyin üzerindeki etkilerini anlamak için hâlâ daha fazla araştırma yapılması gerekiyor. Çünkü sıcak havanın bazı bireylerde daha olumlu etkiler yaratabilirken, diğerlerinde katlanılmaz hale geldiği gözleniyor.
Sisodiya, “İnsanların sıcaklıklara karşı farklı duyarlılıkları var; bunların bazıları genetik faktörlerle bağlantılı olabilir,” diye belirtti.
En büyük risk altında olan grupları korumak açısından strateji geliştirmek, acil bir durumdur. Bu, örneğin erken uyarı sistemleri veya çalışanların aşırı sıcaklıklar nedeniyle kayıplarını telafi eden sigorta mekanizmalarını içerebilir.
Temmuz 2023, tarih boyunca kaydedilen en sıcak ay oldu ve BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, “Küresel ısınma çağı sona erdi; şimdi küresel kaynama çağına geçiş yapıyoruz,” ifadelerini kullandı.
İklim değişikliği artık hayatımızın bir gerçeği haline geldi ve artan sıcak havalar nedeniyle beyin sağlığını koruma ihtiyacı her zamankinden daha fazla önem taşıyor.
“`