Şirket açıklamasına göre, Pegasus Hava Yolları internet sitesinden bilet alan yolcular, biletleme teyit sayfası üzerinden verilen bağlantıyla, CHOOOSE tarafından geliştirilen bir hesaplayıcı desteğiyle, uçuşlarının karbondioksit emisyonu etkisini hesaplayabiliyor ve doğrulanmış iklim çözümlerini destekleyerek uçuşlarından kaynaklanan emisyonlarını dengeleyebiliyor.
Böylelikle kendi uçuşlarından kaynaklanan karbon ayak izi hakkında harekete geçerek, sürdürülebilir havacılık yakıtı (SAF) dahil olmak üzere dünya çapında iklim eylemini ilerleten projelere katkıda bulunabiliyorlar.
Sürdürülebilirliği şirket kültürünün önemli bir parçası haline getirmeyi stratejik bir öncelik olarak belirleyen Pegasus Hava Yolları, “Rotamız Sürdürülebilir bir Gelecek” sloganıyla birçok anlamlı girişimi ve çalışmayı hayata geçiriyor.
Çevresel hedefler kapsamında yol haritasının temel kilometre taşlarını Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) ile birlikte verdiği “2050’ye kadar Net Sıfır Karbon Emisyonu” taahhüdü ve bu taahhüdü pekiştirmek amacıyla belirlediği 2030 ara dönem karbon emisyon azaltım hedefi oluşturan şirket, filonun gençleştirilmesi, yakıt tasarrufu sağlayan düşük emisyonlu uçak modellerine yatırım yapılması, uçaklarda ağırlık azaltma çalışmaları, rota optimizasyonu gibi operasyonel tedbirlerle sürecin kaynağında emisyon azaltma çalışmaları da gerçekleştiriyor.
Özellikle Türkiye’de sürdürülebilir havacılık yakıtı (SAF) üretimi için paydaşlarla çalışmalarını sürdürürken, operasyonlarında SAF kullanımını artırmaya devam ediyor.
Havacılığın sürdürülebilirlik hedefleri
Açıklamada görüşlerine yer verilen Pegasus Hava Yolları Üst Yöneticisi (CEO) Güliz Öztürk, havacılığın sürdürülebilirlik hedeflerini içtenlikle destekleyen çalışmalar gerçekleştirdiklerini ifade etti.
Öztürk, “Pegasus Hava Yolları olarak, sürdürülebilirlik adına önemli bir adım daha atmış olmaktan son derece mutluyuz. İklim eylemi konusunda, 2050 yılına kadar net sıfır karbon emisyonuna ulaşmayı taahhüt ettik. Birim yolcu kilometre başına düşen uçuş kaynaklı karbon emisyonlarını 2030’a kadar 2019’a kıyasla yüzde 20 azaltmayı amaçlayan emisyon yoğunluğu hedefimiz aracılığıyla bu taahhüdümüzü daha da güçlendirdik. Hedeflerimiz, operasyonlarımızda ve kullandığımız altyapıda önemli azaltma eylemleri gerektirecek. Bunlarla ilgili farklı başlıkta çalışmalarımızı yürütüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.